Sabah buluşma noktalarımızdan sizleri alarak gezimize başlıyoruz. İlk olarak damlataşı, sarkıtları ve dikitleriyle süslü olan Pamukkale'de bulunan travertenlere benzer, traverten basamaklarıyla eşine rastlanmaz güzellikteki Kaklık Mağarası'nı geziyoruz. Mağaranın içinde bulunan ve bazı cilt rahatsızlıklarına iyi geldiği bilinen Kükürt kokulu termal sular olan mağara gezimizin ardından Pamukkale’ye gidiyoruz.Termal suların hava ile teması sonucunda meydana gelen beyaz travertenlerin donmuş bir şelale benzeri kademeli şekiller oluşturduğu ve yer yer teras biçimli havuzlar meydana getirdiği Pamukkale’nin çekiciliğinin keşfi Roma Dönemine kadar giden ve UNESCO Dünya Kültürel ve Doğal Miras Listesi’nde yer alan travertenleri görüyor ve hemen yanındaki oldukça iyi korunarak günümüze ulaşmayı başaran Hierapolis Antik Kenti ve yakın çevresindeki antik kent kazılarında ortaya çıkarılan heykeller ve diğer kalıntıları, Antik tiyatro, tapınaklar, anıtsal çeşmeler, mezarlar, agora, gymnasium gibi yapıları rehberimiz eşliğinde geziyor ve 2 bin yıl öncesinin kentinde olduğumuzu hissediyoruz .Burada vereceğimiz serbest zamanın ardından antik coğrafyada Frigya, Lidya, Karya bölgelerinin ortak sınırlarını oluşturan Lykos (Çürüksu) Vadisinin ortasında yer alan Seleukoslar Kralı II. Antiokhos Teos tarafından eşi kraliçe Laodike adına, M.Ö. 3. yy’ın ortalarında (M.Ö. 261-253) kurululan Laodikeia Antik Kenti ziyaret ediyoruz. Rehberimizin anlatımları eşliğinde yapacağımız antik kent gezisi sonrası Antalya’ya dönüş yolculuğumuzu başlatıyor, bir sonraki gezimizde buluşmak üzere vedalaşıyoruz.